Yaşam

Bakış Açınızı Değiştirin

~~Müslümanlığın ilk zamanlarında zaman kavramı şimdiki gibi olmadığı için Ramazan ayının gelişi hilalin gözlenmesiyle olurdu. Hz. Ömer zamanında yine bir gün bir kişi gökte hilal gördüğünü zannedip oruç ayının hilalini görüp kutlulanmak, onu hayra yormak istedi. Hz. Ömer adamın dediği yere geldi ve adam ona: “Ey Ömer, işte hilal” dedi.
Ömer gökyüzüne baktıysa da ayı göremedi.
– “Bu ay senin hayalinden meydana geldi. Yoksa ben, gökleri senden daha iyi görürüm. Tertemiz hilâli nasıl olur da görmem? Elini ısla da kaşını sıvazla. Ondan sonra hilâle bak” dedi.
Adam elini ıslayıp kaşını sıvazlayınca ayı göremedi.
– “ Padişahım, ay yok, görünmez oldu” dedi.
Ömer dedi ki:
– “Evet, kaşının kılı seni şüphelendirdi; yaydan sana bir ok attı”. Onun yolunu bir eğri kıl kesti, o yüzden ayı gördüm diye davaya kalkıştın.

Bir eğri kıl gökyüzüne perde olursa bütün vücudun eğri olunca halin ne olur?

Mesnevi’de geçen şu olay ne de güzel anlatmış doğru görmenin önemini. Vücudumuzdaki tek bir farklılık bakış açımızı nasıl da değiştiriyor. Tek bir farklılık gökyüzüne perde oluyorsa günümüzdeki streslerimiz, kinlerimiz bizi kim bilir neleri görmekten alıkoyuyor.

Hz. Ömer’in elini ıslayıp kaşını sıvazla demesini günümüz popüler psikoloji tekniklerinden “öfkeni kontrol edebilmen için ortamdan ayrıl, nefes al, sakinleş ve sonra geri dön” olayına benzettim ben. Nasıl benzettin demeyin, zorlayınca benziyor
Gerçekten de bazen hayallerimizin peşinden koşarken olmadık şeyler görüp, olmadık işler yaparız. Ergenlik çağındaki erkeklerin âşık oldukları kızlara “günaydın” demenin altı türlüsünü keşfetmeleri de bu sayede.

İşin şakası bir yana bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Bir gün berberde tıraş olurken mahallenin muhtarı geldi. Konu konuyu açarken, sohbetin bir yerinde orta yaşlı muhtar, “her şey bahane, biz toplum olarak gülmeyi unuttuk” dedi.
Evet gülmeyi unuttuk; çünkü bakış açımız maddiyatla doldu. Sadece materyalist bakıyoruz olaylara, kişilere……. Somurtmak gülmekten daha vakur bir şey diye öğretiliyor artık. Somurta somurta gülmemizi sağlayacak yüz kaslarımız pas tutuyor. Ruhumuz erken yaşlanıyor, doktor doktor gezip hiçbir şeyi olmayan, “amca seninki psikolojik” tanısı konan insan sayısı artıyor günden güne.

Bunu hep birlikte değiştirmeye var mısınız? Evet diyorsanız gülün sevdiklerinize.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu